Cumhuriyetimizin Devrim şehidi Kubilay'ı ve şehit arkadaşlarına saygı ile...Her 23 Aralıkta karanlıkta ışık olarak parlayacaklardır...
KUBİLAY DESTANI
Geceydi.
Çekilmişti ortalıktan el ayak.
Gökte ay yalnızdı,
Yıldızlar uzak.
Kara gölgeler dolaşıyordu,
Sokaklarında Menemen’in,
Ellerinde bir yeşil bayrak.
Başlarında,
Derviş Mehmet denilen,
O kanlı alçak.
Bir yedek subay öğretmendi Kubilay,
Yirmi dördündeydi ancak.
Bekçisiydi Cumhuriyetin.
Duyunca ulumaları Kubilay,
Koşup geldi.
Bekliyordu onu,
Hain bir tuzak.
Dikildi bir anıt gibi
Yobazların karşısına.
“Durun!” dedi,
Durmadılar.
Hem kalleştiler,
Hem korkak.
Saldırdılar,
Bıçaklarla üstüne.
Ne iman vardı yüreklerinde,
Ne merhamet.
Kanlı salyalar akıyordu ağzından,
Çıldırmıştı Derviş Mehmet.
Kesti bir bağ bıçağıyla boynunu,
Doldurup kanını avucuna,
İçti vahşi bir hazla,
Kana kana.
Taktılar kanlı başını Kubilay’ın,
Bir sığırın ucuna,
Dolaştılar
Sokak sokak.
Ezan sesleri yükseliyordu minarelerden,
Söküyordu şafak.
Düştüler toprağa bir bayrak gibi,
Teslim olmadılar kolay kolay.
Ve şöyle yazıldı anıtlarına:
“İnandılar, dövüştüler, öldüler,
Bekçi Hasan, Bekçi Şevki, Kubilay.”
Özbek İNCEBAYRAKTAR