6 Mayıs 2015 Çarşamba

6 MAYIS…



BUGÜN 6 MAYIS…
6 mayıs YENİDEN doğuş günüdür bizler için. Zorbalığın, sömürünün ve baskıların oluşturduğu Karanlıklara ateş yakan üç yiğit insanın, fiziksel olarak aramızdan koparılışının bıraktığı acılardan süzülen bir YENİDOĞUŞ günüdür 6 mayıs.
6 Mayıs sevgi ve insanlık yoksunu kara vicdanlıların,
sömürücü cellatların intikam çığlıklarının adıdır.
6 Mayıs DENİZDİR…YUSUFTUR….HÜSEYİNDİR….
6 Mayıs SÖMÜRÜYE, BASKIYA, BAŞ EĞMEĞE KARŞI KOYUŞUN ADIDIR…
6 Mayıs gerçek anlamda İNSAN İLE BARBARLARIN AYRIŞMASININ ADIDIR…
6 Mayıs karanlıklara karşı YAKILAN ATEŞİN ADIDIR…
İnadına Şiir : Deniz
Deniz idi adı
halkına armağan
bıraktı hayatını
Yıllar geçti
Hâlâ geziyor
anılarda adı.
Yaşıyor hayatı
Refik Durbaş

Açlığın
çıplaklığın acısı mı genişliyor
dalları
meyvaya çağıran rüzgâr mı
Dalgın bir kuşun ötüşünden
sevdiğinin kalbine düşen âşık mı
yağmuru emen toprak mı derinleşiyor
Yas mı tutmalıyım onurlu ölüme
halkın gözlerini dolduran çizgilere
umudu mu çağırmalıyım
Ah, gidiyor işte gidiyor göz göre göre
sıcak titreyişi varlığını hayata adamışların
gidiyor
öfkenin haykırışları,
yasalarıyla gidiyor kahredişin
zulmün ve iğrençliğin buyruklarıyla gidiyor,
toprağa düşen bakımsız yapraklar gibi değil
azarlanmış çocukların feryadıyla değil
doğuşun ve sevmenin feryadıyla gidiyor
ölümü donatan arkadaşlarım
Ah gidiyor işte gidiyor göz göre göre,
durutarak gündüzleri geceleri
durutarak adanmışlığı, mertliği, yüceliği
damıtıp sevdalarına
nefesi toprağa aşılamaya gidiyor arkadaşlarım
Bulutlar da hafif mi kar taneleri kadar
özgürlüğün borcu mu ödeniyor
Yaralar mı açılıyor yoksulluğa
ezilmişliğin isyanı mı sesleniyor
Ah gidiyor işte gidiyor göz göre göre
birer rüzgâr uğultusu bırakarak yanan ateşe
Nihat Behram
-Hayatımız Üstüne Şiirler


mahur beste - Attila İlhan
şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
o mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
gittiler akşam olmadan ortalık karardı
bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
geceler uzar hazırlık sonbahara
Attila İlhan

Bizim Deniz – Mare Nostrum
En uzun koşuysa elbet
Türkiye'de de Devrim,
O, onun en güzel yüz metresini koştu
En sekmez luverin namlusundan fırlayarak...
En hızlısıydı hepimizin,
En önce göğüsledi ipi...
Acıyorsam sana anam avradım olsun,
Ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun...
Can Yücel

Hiç yorum yok: