Ölüm yıldönümünde saygıyla, özlemle anıyorum.
Daha önce hiç okumadığım Orhan Veli şiirini burada paylaşmak istedim...
AÇSAM RÜZGARA Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş Mavilerde sefer etmek! Bir sahilden çözülüp gitmek Düşünceler gibi başıboş. Açsam rüzgara yelkenimi; Dolaşsam ben de deniz deniz Ve bir sabah vakti, kimsesiz Bir limanda bulsam kendimi. Bir limanda, büyük ve beyaz... Mercan adalarda bir liman.. Beyaz bulutların ardından Gelse altın ışıklı bir yaz. Doldursa içimi orada Baygın kokusu iğdelerin. Bilmese tadını kederin Bu her alemden uzak ada. Konsa rüya dolu köşkümün Çiçekli dalına serçeler. Renklerle çözülse geceler, Nar bahçelerinde geçse gün. Her gün aheste mavnaların Görsem açıktan geçişini Ve her akşam dizilişini Ufukta mermer adaların. Ne hoş. ey Tanrım, ne hoş, İller, göller, kıtalar aşmak. Ne hoş deniz deniz dolaşmak Düşünceler gibi başıboş. Versem kendimi bütün bütün Bir yelkenli olup engine; Kansam bir an güzelliğine Kuşlar gibi serseri ömrün.
Orhan Veli KANIK
Kırk beş yıl önce Ege Bölgesi'nin en doğu Şehrinin küçük ilçesinde öğretmendim. Seksen öncesi herşey boz bulanık,her gün olaylar yaşanırken biz öğretmenler ikişer üçer aynı çatı altını paylaşıyorum. İlk evimiz İlçe meydanın bir arka sokağında, fırın üstündeydi. İlk gelen Küçük kömür sobasını yakar,kocaman salonumuzu ısıtmaya çalışırdı. Geç vakit akşam yemeğimizi yerdik.Bazan öğretmen arkadaşlarımız da yemek konuğumuz olurdu. Neşeli günlerimizde çay faslında o yıl kış boyu şiir okuduk. En güzel Hülya okurdu Orhan Veli şiirlerini. Dinlemekle kalmaz dizeleri yaşardık... Az perdeyi aralar gökyüzüne bakardık lapa lapa kar yağar mutlu olurduk... Arzu Sarıyer