Erdalizma... Şubatın son haftasındaki Silivri duruşmalarında, dinleyiciler bölümünden, içinde üç kitabın bulunduğu bir torba ulaştırdılar. Özenle seçilmiş kâğıt torbanın ağzı da Şöyle bir baktım. Bu, zarf bir kadından gelmiş olmalı, diye düşündüm. Yanılmamışım. Sevinç İnönü’den. Prof. Halis Odabaşı’nın derlediği, ‘Anılarla Prof. Dr. Erdal İnönü’, Can Dündar’ın ‘Anka Kuşu, Erdal İnönü Anlatıyor’ ve Erdal İnönü’nün kendi konuşmalarından oluşan ‘300 Yıllık Gecikme’. Sevinç Hanım kitapların yanında şu notu düşmüş: “Erdal İnönü hayatta olsaydı, ‘Bu da geçer yahu, dayanın’, derdi, hiç kuşkum yok.” Can Dündar’ın kitabını televizyonda sürükleyici bir Prof. Odabaşı’nın derlediği anılar İnönü’nün bütün renklerini barındırıyor. Feza Gürsey’in “Erdalizma”sının bir bölümünü paylaşmak isterim: “Ben derim bize lazım Erdalizma/ Erdalizma her balonu patlatır/ Büyüğü küçültür, küçüğü büyütür/ Akıllıyı büyüler, ukalayı ürkütür./ Hikmeti çok, zararı *** Bugün “Erdal Bey siyasi kişilik olarak İnönü, fazla diyene, eksik diyene gerekli yanıtı kendine has üslupla verip, özünü hiç bozmadan siyaset sahnesinde yerini aldı ve çekilmeyi düşündüğü an çekildi. Sevinç Hanım’ın gönderdiği üçüncü kitap, “300 Yıllık Gecikme”, İnönü’nün tarih, kültür, bilim ve siyaset üzerine konuşmalarından oluşuyor. 300 yıllık gecikme “Matbaa, mevcut İnönü’nün bu saptamalarıyla bugün ülke yönetimine egemen olan siyasi anlayışı karşılaştırdığımızda söylenecek çok şey var. Bugün Osmanlıcılık üretmeye çalışanlar tarihe bir de İnönü’nün gözüyle bakabilirler mi? Erdal Bey bugünleri görseydi, belki de şöyle derdi: “Savcılarımızı kutluyoruz. *** Birazcık teması olan herkesin İnönü ile bir anısı vardır. Sevinç Hanım’ın kitapları beni de 1980’li yıllara götürdü. İnönü, İzmir’den milletvekili seçildiği için sık gelirdi. Kimi gezilerini de ben izlerdim. Yaz tatillerinde de MUSTAFA BALBAY / CUMHURİYET |
Savaşın yayılma eğilimi Türkiye için bir tehdittir
-
Toprak ve insan hayatı: Ben ikincisini daha çok önemserim, siyasiler ise
genellikle toprağı seçer
1 saat önce