10 Kasım 2021 Çarşamba

"ÇIT,ÇIT,ÇIT"

Bu Fotoğrafta Birazdan Yağmur Yağacak
 

Mustafa Kemal’in ölümünden sonra cenazesi, 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı’ndaki bir katafalka yerleştirilerek halkın ziyaretine açıldı. Bu ziyaret üç gün sürdü. 19 Kasım’da top arabasına konan cenaze Dolmabahçe Sarayı’nın önünden Tophane ve Karaköy yoluyla Eminönü’ne götürüldü. Oradan da Sirkeci ve Gülhane Parkı’na. Gülhane Rıhtımı’ndan Yavuz Zırhlısına alınan tabut, İzmit’te bir trene kondu ve Ankara’ya gönderildi. 20 Kasım 1938’de cenaze artık Ankara Garı’ndaydı.
Bu fotoğrafın çekildiği yer, Dolmabahçe Sarayı’ndan Karaköy’e devam eden yolun üzerinde bir mevki. Karaköy Yüksekkaldırım olabilir. Tüm kalabalığın derin bir sessizlik ve kederle cenaze kortejinin önlerinden geçişini beklediği anlaşılıyor. Az sonra önlerinden on iki generalin taşıdığı top arabasının üzerine yerleştirilmiş bir cenaze geçecek, Mustafa Kemal’in tabutu. Falih Rıfkı Atay’ın eşi Şefika Hanım’ın sözleriyle, ‘’millet kaybettiği sevgilisini’’ son kez uğurlamak için bekleşiyor.
Sinema en yalın tarifle, dondurulan zaman parçası şeklinde hayatımıza giren fotoğrafın, hareketlendirilmiş halidir. Sinema o zaman parçasına yeniden dönebilme imkanı verir. Sinemada bu fotoğrafın öncesi ve sonrası da olacaktır mutlaka.
Atatürk’ün cenazesini taşıyan top arabası göründüğünde fotoğraftaki insanların sıralandığı merdivenlerden ansızın, şiddetli bir dolu yağıyormuşçasına ‘’çıt, çıt, çıt’’ sesleri yükselir. Basamaklardan aşağıya sel gibi düğme akmaktadır. Yüksekkaldırım’a sıralanmış kalabalığın arasında, orada esnaflık yapan ve ikamet eden yüzlerce Yahudi de vardır ve Yahudiler dinlerinin yas geleneğine uyarak, üzerlerindeki ceket ya da gömleklerinin düğmelerini aynı anda koparıp yere fırlatmışlardır.
Fotoğraftaki kederin sesi bir filme çekilebilseydi şayet, bu ‘’çıt, çıt’’ sesleri yağmur olarak duyulacaktı!
Ercan Kesal(Zamanın İzinde kitabından)
Fotoğraf:Cengiz Kahraman koleksiyonundan

1 Eylül 2021 Çarşamba

1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ


 Fotoğraf açıklaması yok.

BARIŞ KOYUN ÇOCUKLARIN ADINI
 
 
Oyunu sever bütün çocuklar 

birdirbir, uzun eşek, körebe 
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez 
oyun sözcüğünün halkların dilinde 

(Oyun koyun çocukların adını) 

Savaşa karşıdır bütün çocuklar 
kışın: kar altında her sabah 
tükenip erise de solgun nefesi 
yazın: göğsü sırmalı fabrikalarda 
çarkları döndürse de yoksul alevi 
savaşa karşıdır bütün çocuklar 
nice ölümlerden geçmislerdir 
nice rüzgarlar içmislerdir 
gelincik tarlası çocuklar 

(Emek koyun çocukların adını) 

Gökyüzünün penceresinden şimdi 
bir kuş havalansa 
kanat çırpınışlarında 
hayatın yağmalanmış sevinci 
- Kuş uçar rüzgar kalır 

(Sevinç koyun çocukların adını) 

Uzay denizlerinde şimdi 
bir balık ağlasa 
gözyasi billurlarında 
yüz bin umut kıvılcımı 
- Alev uçar nazar kalır 

(Umut koyun çocukların adını) 

Çocuk bahçelerinde şimdi 
bir çiçek açsa 
hüzün sevince dönüşür 
sevinç çiçeğe 
- Ölüm uçar çocuklar kalır 

(Mutluluk koyun çocukların adını) 

Barıştan yanadır bütün çocuklar 
sabah: kuşatılmış bir toplama kampında 
ayrılığın tepsisini okşasa da elleri 
aksam: yıldızların mor orağıyla 
sessizliği devşirse de yetim öksüz sesi 
barıştan yanadır bütün çocuklar 
nice çığlık emmişlerdir 
nice korku gezmişlerdir 
yürekten hisli sevmişlerdir 
güvercin harmanı çocuklar 

(Devrim koyun çocukların adını) 

Barışı sever bütün çocuklar 
beştaş, saklambaç, elim sende 
bu yüzden anlamı aynıdır, değişmez 
barış sözcüğünün halkların dilinde 

(Barış koyun çocukların adını)

 

  REFİ DURBAŞ 

 

Fotoğraf İnternet

BİR GARİP DÜNYA BARIŞ GÜNÜ. 1 Eylül, yani bugün "Dünya Barış Günü" Nerede?..

BİR GARİP DÜNYA BARIŞ GÜNÜ.
1 Eylül, yani bugün "Dünya Barış Günü"
Nerede?..
Sadece Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde..
Dünyanın başka hiç bir ülkesinde değil.
Uluslararası anlamda gerçek "Dünya Barış Günü” 21 Eylül'de kutlanıyor..
Birleşmiş Milletlerin belirlediği tarih bu.
21 Eylül'de 160 ülkede büyük şölenler yapılıyor..
Milyonlar meydanlara çıkıyor..
Heryerde halkların barış çığlıkları duyuluyor.
Bizdeki "Barış Günü" ise dünyadan kopuk ve biraz eski moda..
2. Dünya Savaşı'ndan kalma..
Kökü, Nazi Almanya'sının Polonya'yı işgal ettiği 1 Eylül 1939'a dayanıyor.
O tarihlerde özellikle Sovyetler Birliğinin etkisiyle, Birleşmiş Milletler insanlık tarihinin en kanlı savaşlarından biri olan bu savaşın unutulmaması amacıyla 1 Eylül’ün “Dünya Barış Günü”olarak kutlanması kararlaştırılmıştı.
Sovyetler Birliği'nin ve Varşova Paktı'nın dağılmasından sonra bu tarih 21 Eylül olarak değiştirildi..
Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri tarihinde hiçbir zaman barışa önem vermediği için, bu tarih değişikliğini de hiç önemsemedi..
O yüzden bugün "Dünya Barış Günü" nü kutlayan tek ülkeyiz ve dünyanın bundan haberi yok.
Sözde barış gününde ordumuz Suriye'de savaşırken, içeride iktidar önüne geleni içeri atıyor..
Aslında barışın günü olmamalı..
Hergün barış olmalı..
Çünkü barış insanlığın tek kurtuluşu..
Yaşar Kemal'in dediği gibi.
“Dağlar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır.”
Ya da Ferhan Şensoy'un.
"“Eylülün biri, dünya barış günü.
Bugün savaşmayalım, yarın bombalaşırız!
Savaşseverlerin tatil günü.”
Veya Bertolt Brechtt'in..
"Ama barış ağaç değil, ot değil ki
yeşersin:
Sen istersen olur barış, istersen
çiçeklenir."
Ya da Yannis Ritsos'un.
"Çocuğun gördüğü düştür barış.
Ananın gördüğü düştür barış.
Ağaçlar altında söylenen sevda sözleridir barış."
Barışla Kalın..
(Sedat Kaya, Datça)

17 Ağustos 2021 Salı