20 Kasım 2015 Cuma

DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ TÜRKİYE BİLDİRİSİ Mavisel YENER



20 KASIM 2015
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ
TÜRKİYE BİLDİRİSİ
Mavisel YENER
Çocuklar Haklarını Öğrenirse, Sevinçler Gecikmez
Çocuklar ile kuşları, gökkuşağının renklerini, çiçeklerin taze kokularını, gülücükleri yan yana koysak…
Yeryüzünde var olduğumuz sürece, çocukları hakça, gerçek barış içinde yaşatmanın sevincini yaşasak…
Korkular, kaygılar, hiç tanışmasa onlarla. “Her çocuk haklarıyla doğar” cümlesini yazsak yüreğimize, belleğimize; andımız yapıp her sabah dillendirsek.
Marşımız yapıp ıslık ıslık yaysak her yana.
Çocuğun haklarına saygılı olmanın dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu düşünmek, nabzımızın atması kadar doğal olsa.
Bütün bunlar hayal mi? Hayal kurmak “çocuk işi” mi dediniz? Sormak lazım o halde: en son ne zaman tüm yetişkinliğimizi bir yana koyup sadece çocuk olduk? Çocuklarda bizim yitirdiğimiz bir şey var!
Tarihin çarkı dönüp dururken, yirmi birinci yüzyıla gelmişken, çocuklara reva görülen hak bilmezliklere şaşırmıyor olmamız ne tuhaf! Kendini sürekli tehdit altında hisseden, ürken, ezilen, adaletsizlik değirmeninde ufalanan, siyasi çıkarların oyuncağı olan, horlanan, yüreği kırgın çocuklar olduğunu bile bile, başımızı yastığımıza koyduğumuzda, rahat uyuyabiliyor muyuz?
Çocuklar savunmasızdır. Bu nedenle, dünyada en çok sömürülen çocuklarımızdır. Hiçbir şey yapamazlar, sömürüye karşı birleşemez, kanun çıkaramaz, mahkemeye gidemez, saldırılardan kendilerini koruyamazlar. Bugünün çocukları yarınki dünyanın kaderini belirleyeceklerse, hakları çalınmış, sevgisiz bırakılmış bir çocuğun bu kaderi nasıl belirleyeceğini tahmin etmek hiç zor değil. Hakları ailesi ve devlet tarafından korunmuş, hakları öğretilmiş bir çocuk olarak yetişen, gücünü sevgiden alan yetişkinlerin bulunduğu bir dünyanın kaderi nasıl olurdu dersiniz? “Hakları öğretilmiş” diyorum, çünkü çocuklara “çocuk hakları haritası”nı vermek biz yetişkinlerin görevi.
Çocuklar haklarını öğrenirse, sevinçler gecikmez!
Şu anda yeryüzünde insanın aklının alamayacağı kadar çok şiddet, baskı, kıyaslama var ve çocuklar bundan haberdar. Her gün bunları yaşıyor, görüyor, duyuyor, okuyorlar. Böylece şiddetin, baskının, kıyaslamanın doğal, sıradan bir durum olduğu kanısına varıyorlar. İşte tam da bu noktada aile ve devletin sorumluluğu devreye giriyor. Barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik, dayanışma gibi değerleri içselleştirmek öncelikle biz yetişkinlerin ev ödevi olmalı.
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde ailelere çağrım var: Çocuklara başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösteren örnekler sunalım. Çocuklara saygı duymaya, korkusuz kılmaya, ne dersiniz?
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na çağrım var: Çocuk Hakları Kültürü temelinde çocuk politikasını, Çocuğa Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı’nı ve Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu’nu yeniden masaya yatırmaya ne dersiniz?
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde TBMM’ye çağrım var: Çocuk Hakları Komisyonu’nun kurulmasına ne dersiniz?
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde Millî Eğitim Bakanlığımıza çağrım var: Çocuklarımızın haklarını hatırlayarak, mutlu büyümeleri için okullara çocuk hakları kültürü temeli içeren dersler koymaya ne dersiniz?
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde yayın kuruluşlarına çağrım var: Her gün, yıl boyunca, Çocuk Hakları Sözleşmesi maddelerinden birini yayımlamaya hazır mısınız?
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde basına çağrım var: BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin maddelerinden biri çocuğun düşüncesini özgürce açıklama hakkına sahip olmasıdır. Çocukların düşüncelerini yazılı, basılı veya çocuğun seçeceği bir biçimde açıklamaları için sayfalarınızda yer ayırır mısınız?
Dünya Çocuk Hakları Günü’nde bu bildiriyi okuyan herkese çağrım var: “Çocuk haklarının korunması ve yaygınlaştırılması için bugün ne yaptım?” sorusunun yanıtını kendinize verir misiniz?
Bilin ki; en çok, boş vermişlik yaralar çocukları… Ve bilin ki, umudu olan insanlar çocukturlar biraz. O nedenle yüreği çocuk olan biri hazırladı bu yılki Dünya Çocuk Hakları Günü Türkiye Bildirisini!

9 Kasım 2015 Pazartesi

ATATÜRK


SAYGI İLE !....
İşte Atatürk için söylenen ve yazılanlar 
Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğe bakın ki o büyük dahi çağımızda Türk Milleti’ne nasip oldu. Mustafa Kemal’in dehasına karşı elden ne gelirdi?
Lloyd George, İngiltere Başbakanı, 1922
**
Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli değişiklik pek seyrek gerçekleşir… Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmıştır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.
Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933
**
Bir insana ölümünden sonra bu derece sevgi ve yas gösterileri yapılması milletler tarihinde az görülen şeylerdendir.
Athinaik, Atina, 12 Kasım 1938
**
Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, onunla tanışmak konusundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.
Franklin Roosevelt, A.B.D. Başkanı.
**
Atatürk’ün Türkiye’de yaptığını hiçbir tarafta, hiçbir kimse yapmadı: Ne Cavour, ne Cromwell,ne de Washington…
Tipos Gazetesi
**
İngiliz, Fransız ve İtalyanları Anadolu’dan uzaklaştırıp bizi de yenince, karşımızda sıradan bir adam bulunmadığını ve O’nun gerçek yaratıcı kudretini kavramaktan uzak kalmış olduğumuzu kabul ettik.
Yorgi Pesmazoğlu, Yunan Ekonomi Başkanı, 1938
**
Pek çok devrimciler görüldü . Fakat hiçbiri Atatürk’ün cesaret ettiği ve muvaffak olduğu şeyi yapmadı.
Messager D’Athenes, Yunanistan gazetesi, 11 Kasım 1938
**
Sakarya Savaşı, Sakarya Zaferi, Yirmi yaşımın en kuvvetli hatırası olmuştur. O zamanlar, kendi kendime diyordum: Acaba ben de ulusumu böylesine seferber edemez miyim, onun ruhuna kurtarıcı hamleyi, bu dizgin tanımaz ihtirası aşılayamaz mıyım?
Habib Burgiba, Tunus Devlet Başkanı, 1965 
**
Atatürk’ün ölümü yalnız Türk Milleti için değil, onun örneğine çok muhtaç olan bütün Doğu milletleri için büyük kayıptır.
Eleyyam Gazetesi, Şam 1938
**
Vatanını muhakkak bir parçalanmadan kurtararak gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimenin bütün anlamıyla bir insan, eşsiz bir dahi, kahraman bir askerve siyaset adamı idi. Hayatını milletinin mutluluğuna adadı, bu uğurda genç yaşta hayata gözlerini kapadı. 
Elifba Gazetesi, Şam 1938
**
Adı Türk milletinin milli kurtuluş savaşında ve Türkiye’nin siyasi alanda yeniden örgütlenmesine gayet sıkı bir surette bağlı olan Kemal Atatürk’ün ölümü gerek Türkiye için, gerek bütün dostları için derinliği ölçülmez bir kayıptır. Türk Milleti’nin en samimi dostları arasında bulunan Sovyetler zamanımızın bu örneksiz devlet adamının ölümünden dolayı derin bir acı içindedir.
İzvestia Gazetesi, Moskova 1938
**
Atatürk dünya üzerinde yeni bir devir açmış bir insandır. Ben, O’nun Türk kadınlarına hak vererek ve bir ülkede anayı, yakışır olduğu yüceliğe eriştirerek Batı’ya ders verdiğini nasıl unuturum.
Prenses Aleksandrina, Uluslararası Kadınlar Birliği Delegesi
**
Atatürk başı dumanlı doruklarda yüce bir dağ tepesidir. Siz O’na yaklaştıkça o yükselir ve aranızdaki mesafe sonsuza değin aynı kalır. Devirlerinde büyük gözüken, zamanla küçülen benzerlerinden farkı budur ve böyle kalacaktır.
Arriba Gazetesi, Portekiz 1938
**
O, Türkiye’yi kurtarmakla bütün dünya uluslarına müslümanların seslerini duyuracak kudrette olduğunu kanıtladı. Kemal Atatürk’ün ölümüyle müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hint müslümanları bugünkü durumlarına hala razı olacaklar mı?
Muhammed Ali Cinnah Pakistan Cumhurbaşkanı 1954
**
Bizim aslımız rengi solmuş bir kıvılcım iken, O’nun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.  
İkbal, Pakistan Milli Şairi
**
Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılapçı olmuştur.
Ben Gurion, İsrail Başbakanı, 1963
**
Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dahilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.
An Nahar, Beyrut
**
Yüz yıldan beri Küçük Asya’nın çıkardığı en büyük lider.
The Japan Chronicle
**
Hayatının sonuna kadar milletinin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.
Comte Carlo Sforza, İtalya Eski Dışişleri Bakanı
**
Üstün iradesi, üstün cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri değil, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.
Perrone Di San Martino, İtalyan yazar.
**
Modern Türkye’nin yaratıcısı Kemal Atatürk’ün eserleri, memleketi için yaptıkları İsveç’te çok iyi bilinmektedir. Atatürk’ün liderliği altında Türkiye’nin kalkınmasını, fevkalede ileri hamlelerini hayranlıkla izledik. Atatürk’ün tüm alanlarda getirdiği reformlarla Türkiye, içinde bulunduğu çok zor durumdan kurtarılıp güçlü ve güvenilir temeller üzerine yerleştirilmiştir.
Erlander, İsveç Başbakanı
**
Osmanlı imparatorluğu’nun yarı dünyaya sahip olduğu devirlerde bile böyle bir ihtirama (saygıya) sahip olabilmiş hükümdar yoktur.
Necip Fazıl Kısakürek (Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir yazısından)
**
Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal’i mutlaka kıskanırdı.
Tchang Yang Yee Pan Gazetesi, Çin 1958
**
Atatürk, yirminci yüzyılın en büyük mucizesidir.
National Tidence Gazetesi, Danimarka