Özlem ve saygı ile anıyorum...
Uğur Mumcu'yu yitirmenin acısı derin, hüznü büyük. Ancak o kişiliği ile ödünsüz mücadelesi ile yaşıyor ve hep yaşayacak.
Özgürlükçüydü, adına özgürlük türküleri yakıldı. Hümanistti ardından yüz binler yürüdü. Yurdunun esenliği için savaştı, adına alçak gönüllü binlerce şiirler yazıldı.
Gece susar, evren karanlığından sızar ışık
Tan konuşur yaprak susar, kıpırtısı
Yangınlar, kasırgalar dibinden
Bir gün orman konuşur
Su susar bataklıkta
Baharda sel sel ve dağda
Çağlayan çağlayan konuşur
Halk susar
Ozan konuşur.
Tahsin Saraç
Bir coşku seli, bir öfke yıldırımı, Atatürk Cumhuriyeti'nin önde gelen savunucusu.
Kalpaksız kuvayı milliyecilerin son temsilcilerinden biri. İnançlı, dirençli, kararlı ve mangal yürekli.
Bir sabah sefasıydı. Günle barışık, güneşle uyanan, ışıkla aydınlanan, sağlam köklerini sımsıkı bağladığı, halk toprağı ile beslenen diri bir çiçekti.
Renkli kişiliği, bu kişiliği yaratan birikimimi sözüne yansırdı. Gür ve tok sesi, düzgün albenili konuşması vardı. O'na saldırgan, kavgacı, dili uzun diyeler vardı. Durup dururken kimseyle kavga etmedi, kimseye saldırmadı. Dili uzundu ama eli değildi. Eline, diline, beline, aklına sahip olup, kullanırken hiç çirkinleşmedi.
Bir kişiye yapılan haksızlığı bütün topluma yapılmış sayıyor "fikir sahibi olmadan" mangalda kül bırakmayanlara öfkesini gizleyemiyordu. Doğruyu arayıp, özgürlükleri savunduğu için alnı hep açık ve apaktı. Hiçbir zaman yılgın, karamsar, korkak, ürkek olmadı.
Düştüğü yerde karanfiller boy verdi. Mum sönmedi; çoğaldı çoğaldı, kocaman bir aydınlık oldu. Uğur Mumcu "minnacık bir devdi" dünya oldu. O bir meşale olarak kalacak; inançları yaşayarak yaşatılacak. Barış dolu bir dünya umudu insanlarda var oldukça meşale yanacak. Onu anlatmaya sözler yetmeyecektir.
24 Ocak 1996
Arzu Sarıyer